< img height="1" width="1" style="display:none" src="https://www.facebook.com/tr?id=644575994552198&ev=PageView&noscript=1" />
Yapay Zeka ile Almanca Konuş
Almanca öğrenmek, kültürel keşiflere, profesyonel fırsatlara ve küresel bağlantılara açılan bir kapıdır. SpeakPal, AI dil öğrenme platformumuz ile, Almanca'ya zahmetsizce dalabilirsiniz. İster başlangıç seviyesinde olun ister ileri düzeyde, SpeakPal hızınıza uyum sağlar ve konuşma becerilerinizi geliştiren kişiselleştirilmiş dersler sunar. 30 dilde akıcı olan AI öğretmenimiz, gerçek zamanlı konuşmalarla sizi sabırla yönlendirir. Dil engellerine veda edin ve olasılıklarla dolu bir dünyaya merhaba deyin!
AI Dil Öğrenme: Almanca Dilbilgisi Örnekleri
(Sıfatlar): groß, klein, schön
1.“Der groß Hund läuft schnell.” (Büyük köpek hızlı koşar.)
2.“Das ist ein schön Buch.” (Bu güzel bir kitap.)
(Zarflar): schnell, leise, oft
1.“Er läuft schnell.” (Çabuk koşuyor.)
2.“Sie spricht leise.” (Yumuşak konuşuyor.)
(Eğilme): der (Nominativ), des (Genitiv), dem (Dativ)
1.“Der Hund ist groß.” (Köpek büyük.)
2.“Das ist das Buch des Mannes.” (Bu adamın kitabı.)
(İsimler ve Makaleler): der Hund, die Stadt, das Buch
1.“Der Hund bellt.” (Köpek havlıyor.)
2.“Ich lese das Buch.” (Kitabı okuyorum.)
(Edatlar): auf, unter, zwischen
1.“Das Buch ist auf dem Tisch.” (Kitap masanın üstünde.)
2.“Der Hund liegt unter dem Tisch.” (Köpek masanın altında.)
(Zamirler): er, sie, es
1.“Er ist mein Freund.” (O benim arkadaşım.)
2.“Ich sehe sie.” (Onu görüyorum.)
(Cümle Yapısı): Ich esse, Du gehst, Sie denken
1.“Ich esse einen Apfel.” (Bir elma yiyorum.)
2.“Sie denken an dich.” (Onlar seni düşünüyorlar.)
(Zamanlar): arbeite, arbeitete, habe gearbeitet
1.“Ich arbeite jetzt.” (Şu an çalışıyorum.)
2.“Ich habe gearbeitet den ganzen Tag.” (Bütün gün çalıştım.)
(Fiiller): laufen, sehen, helfen
1.“Wir sollten jetzt laufen.” (Şimdi kaçmalıyız.)
2.“Kannst du das sehen?” (Bunu görebiliyor musun?)
Almanca Tekerlemeleri Öğrenin ve Dilbilgisinde Ustalaşın
1.Fischers Fritz fischt frische Fische, frische Fische fischt Fischers Fritz.
Çevir: Balıkçı Fritz taze balık, taze balık Balıkçısı Fritz balıkları.
2.Blaukraut bleibt Blaukraut und Brautkleid bleibt Brautkleid.
Tercüme: Kırmızı lahana kırmızı lahana olarak kalır ve gelinlik gelinlik olarak kalır.
3.Brautkleid bleibt Brautkleid und Blaukraut bleibt Blaukraut.
Tercüme: Gelin elbisesi gelinlik olarak kalır ve kırmızı lahana kırmızı lahana kalır.
4.Der Cottbuser Postkutscher putzt den Cottbuser Postkutschkasten.
Çevir: Cottbus arabası Cottbus otobüs kutusunu temizler.
5.Zehn zahme Ziegen zogen zehn Zentner Zucker zum Zoo.
Çevir: On evcil keçi hayvanat bahçesine on yüz kilo şeker çekti.
6.Es klapperten die Klapperschlangen, bis ihre Klappern schlapper klangen.
Tercüme: Çıngıraklı yılanlar çıngırakları gevşek gelene kadar tıkırdılar.
7.Zwischen zwei Zwetschgenzweigen zwitschern zwei Schwalben.
Çevir: İki erik dalı arasında iki kırlangıç cıvıltı yapar.
8.Esel essen Nesseln nicht, Nesseln essen Esel nicht.
Çevir: Eşekler ısırgan otu yemez, ısırgan otu eşek yemez.
9.Wenn Fliegen hinter Fliegen fliegen, fliegen Fliegen Fliegen nach.
Tercüme: Sinekler sineklerin arkasında uçtuğunda, sinekler sineklerin peşinden uçar.
10.Zwei schwarze Katzen kratzen schwarze Kohlen.
Çevir: İki kara kedi siyah kömürleri kaşıyor.
11.Der dicke Dachdecker deckt das dicke Dach.
Çevir: Şişman çatı ustası kalın çatıyı kaplar.
12.Kleine Kinder können keine kleinen Kirschkerne knacken.
Çevir: Küçük çocuklar küçük kiraz çukurlarını kıramazlar.
13.Acht alte Ameisen aßen am Abend Ananas.
Çevir: Sekiz yaşlı karınca akşamları ananas yedi.
14.Der Mops trotzt, wenn er in den Topf glotzt.
Tercüme: Pug tencereye baktığında somuruyor.
15.Ziegen zogen zehn Zentner Zucker zum Zoo.
Çevir: Keçiler hayvanat bahçesine on yüz kilo şeker çekti.
16.Fünf flinke Frösche fangen flink fünf flinke Fliegen.
Çevir: Beş çevik kurbağa hızla beş çevik sineği yakalar.
17.Der Apotheker Anton kannte keine anderen Akzente als das ABC.
Çevir: Eczacı Anton, ABC'den başka aksan bilmiyordu.
18.Auf den sieben Robbenklippen sitzen sieben Robbensippen, die sich in die Rippen stippen, bis sie von den Klippen kippen.
Tercüme: Yedi fok uçurumunun üzerinde yedi fok ailesi oturuyor, uçurumlardan düşene kadar birbirlerini kaburgalarına sokuyorlar.
19.Es waren zwei Königskinder, die hatten einander so lieb, sie konnten zusammen nicht kommen, das Wasser war viel zu tief.
Çeviri: Birbirlerini çok seven iki kraliyet çocuğu vardı, bir araya gelemediler, su çok derindi.
20.Zwölf Zwetschgen auf zwölf Zwetschgenzweigen.
Çeviri: On iki erik dalında on iki erik.
Almanca Öğrenin >
SpeakPal Ana Sayfa >
Deneyin Speak Pal >
+
Speakpal APP
1
dokunun
2
Ana Ekrana Ekle'ye dokunun