< img height="1" width="1" style="display:none" src="https://www.facebook.com/tr?id=644575994552198&ev=PageView&noscript=1" />
Speak Turkish With AI
Turkish is a language worth mastering, and there are several compelling reasons to do so. First, it's spoken across the world, not only in Turkey but also in countries like Germany, Cyprus, and Greece. With approximately 80 million Turkish speakers worldwide, it's one of the top 20 most commonly spoken languages.Whether you're interested in travel, international relations, or simply expanding your linguistic horizons, learning Turkish through platforms like SpeakPal—an AI language tutor—can be the best way to embark on this rewarding journey.
AI Language Learning: Examples of  Turkish  Grammar
(Adjectives): büyük, küçük, mavi
1.“Köpek büyük.” (The dog is big.)
2.“Bu mavi bir kitap.” (This is a blue book.)
(Adverbs): hızlı, yavaş, sık sık
1.“O hızlı koşar.” (She runs quickly.)
2.“O yavaş konuşur.” (He speaks slowly.)
(Articles): bir, -(y)ı, -(n)in
1.“O bir kitap var.” (He has a book.)
2.“Bu o şehir.” (This is that city.)
(Conditionals): eğer, o zaman, -se
1.“Eğer hızlı koşarsan, kazanırsın.” (If you run fast, you will win.)
2.“Giderdik, eğer yağmur yağmazsa.” (We would go, if it doesn’t rain.)
(Nouns): köpek, şehir, aşk
1.“Köpek çok büyük.” (The dog is very big.)
2.“Büyük bir şehirde yaşıyorum.” (I live in a big city.)
(Perfect Progressive): -miş, -mişti, -miş olacak
1.“O Türkçe öğrenmiş.” (He has been learning Turkish.)
2.“Bilgisayar oyunu oynamış olacağız.” (We will have been playing a computer game.)
(Prepositions): -de, -e, -den
1.“Kitap masada.” (The book is on the table.)
2.“Köpek masanın altında.” (The dog is under the table.)
(Progressive): -iyor, -ıyordu, -ecek
1.“Ben Türkçe öğreniyorum.” (I am learning Turkish.)
2.“Bilgisayar oyunu oynayacağız.” (We will be playing a computer game.)
(Pronouns/Determiners): o, bu, bazı
1.“O benim arkadaşım.” (He is my friend.)
2.“Ben bazı kitaplar istiyorum.” (I want some books.)
(Sentences): Seni seviyorum.
1.“Seni seviyorum daha fazla sözcükler ifade edebilir.” (I love you more than words can express.)
2.“Unutma ki, seni seviyorum.” (Remember, I love you.)
(Tense Comparison): daha … -den, kadar … gibi, en …
1.“O her gün koşar.” (He runs every day.)
2.“O yarın koşacak.” (He will run tomorrow.)
(Tenses): şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman
1.“Ben şimdi çalışıyorum.” (I am working now.)
2.“O bütün gün çalıştı.” (He has worked all day.)
(Verbs): yemek, içmek, uyumak
1.“Bizim şimdi koşmamız gerekiyor.” (We should run now.)
2.“Bunu görebilir misin?” (Can you see this?)
Learn Turkish Tongue Twisters and Master Grammar
1. Dal sarkar, kartal kalkar, kartal kalkar, dal sarkar.
Translate: The branch bends, the eagle rises, the eagle rises, the branch bends.
2. Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak?
Translate: Should we preserve this yogurt with garlic, or without garlic?
3. Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortada su şişesi.
Translate: This corner is the summer corner, this corner is the winter corner, in the middle is a bottle of water.
4. Bu tarlada tilki var, bu tarlada tilki yok.
Translate: There is a fox in this field, there is no fox in this field.
5. Kırk küp kırkı da kırmızı kırk küp.
Translate: Forty jars, all forty are red forty jars.
6. Şemsiye şemsiyeciye, şemsiyeci şemsiyeye.
Translate: Umbrella to the umbrella seller, umbrella seller to the umbrella.
7. Bu buğdayları buğday ambarına koymalı.
Translate: These wheats should be put in the wheat barn.
8. Bir berber bir berbere gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş.
Translate: A barber said to another barber, let's open a barber shop together.
9. Kara kedi kara kartal, kara kartal kara kedi.
Translate: Black cat, black eagle, black eagle, black cat.
10.Pekmezi pekmezciye pekmezci pekmeze dökmez.
Translate: The molasses seller does not pour molasses on the molasses seller.
11. Tilki tilkilik yapar, tilkilik yapmayan tilki tilki değildir.
Translate: A fox acts foxy, a fox that doesn't act foxy isn't a fox.
12. Testere testereyi testere ile testereler.
Translate: The saw saws the saw with a saw.
13. Bir pirinç tanesi binlerce dişlidir.
Translate: A single grain of rice has thousands of teeth.
14. Üç tas has hoşaf, beş tas has hoşaf.
Translate: Three bowls of good compote, five bowls of good compote.
15. Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?
Translate: Are you one of those whom we could not Czechoslovakianize?
Learn Turkish >
SpeakPal Home >
Try Speak Pal >
+
Speakpal APP
1
Tap
2
Tap Add to Home Screen